Enter your email Address

  • Anasayfa
Cuma, Haziran 27, 2025
  • Giriş
Berû Ajans
  • Analiz
    • Anket
  • Dijital Medya
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Genç Kalemler
    • Üniversite
  • Güncel
  • Kültür-Sanat
  • Özel Dosya
  • Röportaj
  • Spor
  • Teknoloji
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • Analiz
    • Anket
  • Dijital Medya
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Genç Kalemler
    • Üniversite
  • Güncel
  • Kültür-Sanat
  • Özel Dosya
  • Röportaj
  • Spor
  • Teknoloji
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Berû Ajans
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Anasayfa Analiz

”Kendi Seçiminin İnsanı Olmak”

27 Haziran 2025
in Analiz
0
”Kendi Seçiminin İnsanı Olmak”
Share on FacebookShare on Twitter

Öfke ve nefret, olumsuzlayan beğeni ölçüleri olarak, bireyde arayışa yol açan iki temel duygudur. Bir şeyi reddetmekten söz ettiğimiz zaman, özünde ona karşı duyduğumuz öfke ve nefreti dile getirmiş oluruz. Değiştirmek istediğimiz şey, tamamı tamamına beğenmediğimiz, başka bir deyişle olumlamayı kesin olarak reddettiğimiz şeydir. Her yeni düşünce, başlangıçta bir olumsuzlama hareketi şeklinde gelişir.

İnsan, kendisini ve kendisiyle birlikte çevresini değiştirmek isteyen bir varlık olarak tanımlanır. Bu da onu çoğunlukla “hayır” diyen bir gerçeklik hâline getirir. İnsan aslında bu “hayır” dediklerinin ağır kuşatması altındadır. Yani, olumsuzladıkları somuttur, karşısında ve hatta kendi kişiliğinde etkili birer olgu olarak hükmünü sürdürürler.

“Hayır” demek, “Ben verili dünyanın ölçüleri ve değerlerine göre yaşamayacağım.” demektir. Verili yaşam tarzını olumsuzlaması, kişinin kendisi için yeni bir yaşam yolu çizme cesaretinde bulunmasını ifade eder. “Nasıl yaşamalı?” sorusu, “Ben böyle yaşamayacağım.” şeklindeki kararımızı izler. Arayışımız bu soruda ifadesini bulur. Böyle bir soru, kabul edilebilir bir yaşam için gerekli koşulların hâlihazırda mevcut olmadığına işaret eder.

Olumsuzladıklarımız oldukça somut iken, “evet” dediklerimiz neredeyse tamamen soyuttur; yani henüz belki de tasarım aşamasındadır. Ancak özgür ve eşit bir yaşam için gerekli koşullar olmasa da, kendi ilkelerimiz ve ölçülerimiz vardır. Verili sistemin dayattığı yaşamı reddeden insanlar olarak, bu ilkeler ve ölçülere göre yaşarız. Koşullarını oluşturduğumuz ölçüde yeni yaşam toplumsal düzeyde gerçekleşme olanağı bulur; koşulları oluşmamışsa soyut yaşamasını bilmek gerekir.

Soyut yaşamak, sınıflı cinsiyetçi uygarlık sisteminin kirlerine bulaşmadan, ilkeler ve ölçülere göre yaşamak demektir. Bir lokma bir hırka ile yetinen derviş, bir ilke adamı olarak, özünde böyle bir insanı anlatır. Bilgemizin işaret ettiği şekliyle bir derviş gibi yaşamak, en ileri ölçüler ve sağlam ilkelerle donanmış büyük insanlara özgüdür.

“Hayır” deyip reddettiklerinin kuşatması altında yaşamak, son derece yüksek bir duyarlılık temelinde sağlam bir duruşun sahibi olmakla mümkündür. Duyarlılık, yaşama saygı göstermenin vazgeçilmez gereğidir. Mücadele insanı daima duyarlıdır. Duyarsızlık, gerçekte yaşamla kurulmuş bağın kopma sürecine girmesidir. Duyarsız birey aslında bir tür intiharı yaşamakta; duyarsızlığı temelinde yaşamla bağı sürekli zayıflayan birey her an kendi ölümüne sürüklenmektedir. Bu bir koma durumudur, bir tür bitkisel yaşam hâlidir; yaşayıp yaşamadığını fark etmemektir, hayatın anlam yitimidir.

Sınıflı ve cinsiyetçi uygarlık sistemi, komadaki hasta durumuna soktuğu bireyin anlamını yitirmiş bir yaşama mahkûm edilmesi karşısındaki duyarsızlığı üzerinde egemenliğini sürdürür. Bu sistem altında insanın özü korkunç bir erozyona uğratılır. Özün süreklileşen aşınması, yaşamda ölçü ve ilkenin silinmesidir. Özüyle buluşma çabası içindeki insan, ölçüleri ve ilkeleriyle yaşayan insandır; yaşadığını ölçüleri ve ilkelerine bu bağlılığıyla kanıtlar. Sistemin adım adım intihara sürüklediği birey ise yaşamasının kanıtını tüketmekte bulur. Öyle ki, ne kadar çok tüketirse o kadar iyi yaşadığını sanır. Tüketme ve üreme, bu bireyin en belirgin işlevleridir.

“Hayır” demek; reddettikleri karşısında direniş konumuna geçmek, direniş çizgisinde ısrarlı ve kararlı davranmak, saldırılar karşısında asla boyun eğmemek, bunun için daha başından sırtında çarmıhıyla özgürlük yürüyüşüne çıkmak demektir. Çarmıhını sırtında taşıyacak denli bir özveriyle eylem alanına giren insan, rahata asla tenezzül etmeyen insandır. Tüketici tip ise hep huzur içinde yaşamak ister ve bu hâliyle yonca tarlasında işkembesini şişirip çimenler üzerinde yatarak geviş getiren bir öküzü veya ineği andırır.

Öteki biçimleri bir yana, nefsini terbiye etme gibi en şiddetli savaşın içindeki insanın huzuru arzulaması anlamsızdır. İç huzurundan feragat etmek, nefis terbiyesinin gereği ve kaçınılmaz sonucudur. Duyarlılık da zaten bu çerçevede gerçek anlamını bulur. Nefis savaşının en büyük savaş olmasının, kişinin kendi içinde derin bir huzursuzluğu yaşamasıyla doğrudan bağı vardır.

Bu açıdan neden yaşamak gerektiğini bilmek yetmez; nasıl yaşamak gerekiyorsa ona göre yaşama gücünü göstermek de aynı ölçüde önem taşır. Seçim yapmakla yetinmemek, kendi seçiminin insanı olmak gerekir. İç huzurundan feragat etmenin, tam da mücadele insanının en belirgin özelliklerinden birini anlattığı kesindir.

Önceki Haber

Gençlik Örgütlerinden Adalet Forumu

Berû Ajans Editor

Berû Ajans Editor

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trend
  • Yorumlar
  • Sonuncu
Amed’te 4 Gence Gözaltı

Amed’te 4 Gence Gözaltı

25 Haziran 2025
”Genç İntiharlar Toplumsal Krizin Göstergesi”

”Genç İntiharlar Toplumsal Krizin Göstergesi”

25 Haziran 2025
Nanşe’nin Yürekleri Yokladığı Yer

Nanşe’nin Yürekleri Yokladığı Yer

23 Haziran 2025
Gençlik Örgütlerinden Pirsûs Anmasına Çağrı

Gençlik Örgütlerinden Pirsûs Anmasına Çağrı

24 Haziran 2025
”Kendi Seçiminin İnsanı Olmak”

”Kendi Seçiminin İnsanı Olmak”

0
Gençlik Örgütlerinden Adalet Forumu

Gençlik Örgütlerinden Adalet Forumu

0
‘Fuhuş Çetesi’ni Açığa Çıkaran Muhabire Tehdit

‘Fuhuş Çetesi’ni Açığa Çıkaran Muhabire Tehdit

0
Amed’te 4 Gence Gözaltı

Amed’te 4 Gence Gözaltı

0
”Kendi Seçiminin İnsanı Olmak”

”Kendi Seçiminin İnsanı Olmak”

27 Haziran 2025
Gençlik Örgütlerinden Adalet Forumu

Gençlik Örgütlerinden Adalet Forumu

26 Haziran 2025
‘Fuhuş Çetesi’ni Açığa Çıkaran Muhabire Tehdit

‘Fuhuş Çetesi’ni Açığa Çıkaran Muhabire Tehdit

26 Haziran 2025
”Genç İntiharlar Toplumsal Krizin Göstergesi”

”Genç İntiharlar Toplumsal Krizin Göstergesi”

25 Haziran 2025
Twitter Youtube Telegram TikTok

KATEGORİLER

  • Analiz
  • Bilim
  • Dijital Medya
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Genç Kadın
  • Genç Kalemler
  • Gençlik
  • Güncel
  • Kültür-Sanat
  • Özel Dosya
  • Röportaj
  • Spor
  • Tarih
  • Teknoloji
  • Üniversite

© 2024 BERÛ AJANS - TÜM HAKLARI SAKLIDIR!.

Tekrar Hoş Geldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz?

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • Analiz
    • Anket
  • Dijital Medya
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Genç Kalemler
    • Üniversite
  • Güncel
  • Kültür-Sanat
  • Özel Dosya
  • Röportaj
  • Spor
  • Teknoloji

© 2024 BERÛ AJANS - TÜM HAKLARI SAKLIDIR!.