HABER MERKEZİ- HDK Gençlik Meclisi’nin düzenlediği “Gençlik ve Demokratik Toplum” konferansına katılan Demokratik Gençlik (Democratic Youth) üyesi Rick Yuna, Demokratik Toplum Çağrısı’ndan ilham aldıklarını ve çözüm sürecinden kendilerini sorumlu gördüklerini belirtti.
Almanya’da faaliyet yürüten Demokratik Gençlik adlı örgütün bir üyesi olan Rick Yuna, Apocu ideolojiyi yol gösterici olarak benimsediklerini belirtti. 27 Şubat’ta Abdullah Öcalan tarafından yapılan Barış Çağrısı’nın kendileri için ilham verici olduğunu ifade eden Yuna, bu çağrının sadece Türkiye ve Kürdistan için değil, dünya çapında bir anlam taşıdığını söyledi.
“Ben Almanya’da faaliyet yürüten Yuna, Demokratik Gençlik adlı gençlik örgütündenim. Burada biz de Apocu ideoloji ve Apocu kimliği yol gösterici olarak görüyoruz. 27 Şubat’ta Abdullah Öcalan tarafından yapılan Barış Çağrısı’yla başlayan mevcut barış sürecinden gerçekten çok ilham alıyoruz.
“Bu süreç bize gösterdi ki, devrimci bir hareket olarak, bir sosyalist olarak, her zaman kendini dönüştürmek, doğru an için doğru stratejiyi bulmak mümkündür. Bu da Almanya’daki bir örgüt olarak bizler için çok ilham verici.”
Barış sürecine dışarıdan bakıldığında, uluslararası sorumlulukların da görülebileceğini belirten Yuna, özellikle Alman devletinin Türk devletiyle olan ilişkilerine dikkat çekti:
“ Alman devleti, Kürdistan’da yaşanan savaşta doğrudan sorumluluk sahibidir. Bu nedenle bizler, Almanya’daki devlet üzerinde baskı kurmalıyız ki o da Türk devleti üzerinde baskı kursun ve barış sürecine destek olunabilsin.”
Yuna’ya göre barış yalnızca çatışmasızlık anlamına gelmiyor; barış aynı zamanda demokratik toplumun inşasıyla mümkün olabilir:
“Barış, sadece savaşın olmaması değil; demokratik modernitenin kurulmasıdır. Bu nedenle bizler de Almanya’da Abdullah Öcalan’dan gelen fikirleri yaşamsallaştırmak, demokratik bir toplumun yollarını aramak gibi bir sorumluluğa sahibiz. Böylece sadece Türkiye ve Kürdistan’da değil, tüm dünyada barışın sağlanabileceğine inanıyoruz. Bu nedenle bu sürecin sorumluluğunu biz de kendimizde görüyoruz.”