Gittikçe ortak bir bilinç ve etkinlik alanı hâline gelen dijital medya, gençler için adeta vazgeçilmez bir mecra haline gelmiş durumda. Gündelik hayatın, ilişkilerin ve duyguların bile dijital bir forma büründüğü bu dönem gençliğini biraz da ekran başında büyüyen bir kuşak olarak tanımlayabiliriz.
Dijital medyada bulunan platformlar, video içerikleri, çevrimiçi oyunlar ve haber akışları gençlerin dünyayı algılama biçimlerini ciddi anlamda şekillendirmektedir. Tabi bu etki tek yönlü değildir; içinde üretkenlik kadar yıkıcılığı da barındırmaktadır. Bu yüzden dijital medyanın gençler üzerindeki etkisini anlamak, çağın karakterini kavramayı da gerektirir
Bu konudaki tartışma, ağırlıklı olarak iki eksende yürütülmektedir. Bir yandan dijital medyanın faydaları öne çıkarılıp olumlanırken, diğer yandan sürekli zararları gündemde tutularak olumsuzlanır. Öyle görünüyor ki bu tartışma gittikçe daha çok yürütülecek. Bizce her iki uçtan yaklaşmak da gerçeği görmemizi perdeler. Çünkü zararları kadar faydaları da vardır. Dijital medya kendi başına ne kötü, ne de iyidir. Biraz da insanların veya bu alana hakim olanların yaklaşımına bağlıdır.
Dijital medyanın gençlikle anılmasının nedeni ise, gençleri daha fazla etkilemesi ve dönüştürmesidir. Gençliğin esnek ve etkilenmeye açık doğası, merak ve arayışı bu alana daha fazla ilgi duymasına neden olmaktadır. Zaten istatistikler de dijital medyayı gençlerin daha fazla kullandığı yönündedir. Bu da doğal olarak gençleri dijital medyayla ilişkilendirmektedir. Bilindiği üzere gençlik, toplumun temel değişim ve dönüşüm dinamiğidir. Bu anlamda dijital medyanın gençliği dönüştürmesi demek, gençliğin de toplumsal değer ve yargıları değiştirmesi demektir.
Dijital medyanın gelişmesiyle birlikte artık bilgiye ulaşmak coğrafyayla sınırlı kalmıyor. Dünyanın herhangi bir yerinde olan bir olaya veya bir bilgiye tek bir tıkla erişilebilmektedir. Ayrıca dijital medya sayesinde toplumsal sorunlar daha hızlı gündemleşebilmekte ve duyarlılığın gelişmesine de yardımcı olabilmektedir. Kadın hakları, eşitsizlik, savaş gibi küresel konular insanların gündemlerinde yer almaktadır. Hatta bu konuda bir bilincin oluşmasına da sebep olmakla birlikte bu bilincin dijital alanda örgütlenmesine imkan sunmaktadır.
Bu anlamıyla dijital medyanın gençler için de bir kendini ifade etme fırsatı sunduğu söylenebilir. Artık bir fikri, bir yazıyı sınırlı bir kitleye değil binlerce, milyonlarca insanın erişebileceği sosyal medya platformlarında paylaşma imkanı gelişmiştir. Bu durum ifade özgürlüğünün sınırlı olduğu toplumlarda gençler için önemli bir fırsattır. Kimi gençler yaşadıkları toplumsal baskıları anlatırken, kimileri sanatsal üretimlere yönelebilmektedir.
Örneğin bu yaz Nepal, Endonezya, Filipinler ve Madagaskar gibi ülkelerde gelişen gençlik isyanı, önemli ölçüde dijital medyada gelişen örgütlenme üzerinden gelişti. Öyle ki ayaklanmayı fiiliyatta kimlerin yönlendirdiği, liderliğinin kimler olduğu bile anlaşılmadı. Ancak buna rağmen binlerce genç belli bir amaç doğrultusunda harekete geçirilebildi. Yine Türkiye ve Kürdistan’da da gençlerin yaptıkları eylemlerde dijital medyayı aktif kullandığı ve eylemlerinde dijital medyanın etkili olduğu görülüyor.
Yukarda anlatılan bazı olumlu yönlerin yanında tabi olumsuz yönleri de bulunmaktadır. Gençler, dijital medya platformlarında her gün yüzlerce, binlerce görsel ve haberle karşılaşarak zihnen adeta kuşatılıyorlar. Yığınla yalan yanlış ve yönlendirme amaçlı bilgiye maruz kalıyorlar. Bunları birbirinden ayırt etmek ve etkisinde kalmamak kolay olmamaktadır. Hatta bazı odaklar tarafından özel savaş kapsamına giren ve sistematik olarak yürütülen propagandalar yapılıyor. Bunlara karşı korunmak, derin bir bilinç ve hakimiyet gerektiriyor. Aksi halde bu odaklara alet olmaktan ve onlara hizmet etmekten kurtulmak mümkün değildir.
Yine dijital medyayı bilinçsiz kullanan birçok gencin bağımlı hale geldiği, etkisinde kalıp asosyalleştiği, hatta depresyona girip sosyal hayattan koptuğu bir gerçektir. Bu alandaki ilişki ve paylaşımların gerçek hayattaki gibi olmaması, yanıltıcı ve soyut olması bu durumun başlıca bir nedenidir. Burada asıl tehlike bireyin dijital medyayla gerçek hayat arasındaki dengeyi kuramamasıdır. Bu hususta belirtilecek çok şey olsa da, bu yazımızda bunları ifade etmekle yetinelim.
Sonuç itibariyle, dijital medyanın gençler üzerindeki etkisi olumlu olduğu kadar olumsuz yöndedir. Önemli olan dijital medyayı nasıl ve hangi amaçla kullandığıdır. Bilinçli ve belli bir amaç doğrultusunda kullanılırsa değerlendirilmesi gereken önemli bir alandır. Bilinçsiz ve amaçsız kullanılırsa da son derece tehlikeli ve çökertici bir zemindir.
Ömer Şahin









