HABER MERKEZİ- Pirsûs katliamının yıldönümü dolayısıyla Barış Anneleri ve gençlik örgütleri Beşiktaş iskelesinde Adalet Zinciri oluşturdu.
Pirsûs Katliamı’nın 10. yılı dolayısıyla bir araya gelen gençlik örgütleri, İstanbul Kadıköy’de “10. yılında Suruç’un izinde gençlik ayakta” şiarıyla “Adalet Zinciri” oluşturdu. Eyleme Barış Anneleri, 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin aileleri de katılırken, Cumartesi Anneleri ve Roboskî aileleri mesaj göndererek birleşik adalet mücadelesinin önemine dikkat çekti.
Beşiktaş İskele Meydanı’nda bir araya gelen gençlik örgütleri, DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırısının püskürtülmesinin ardından, yeniden inşa çalışmalarına katılmak üzere yola çıkan ve 20 Temmuz 2015’te Pirsûs’da katledilen 33 genci andı. Katılımcılar “10. yılında Suruç için adalet, herkes için adalet” yazılı harfler taşıdı, 33 düş yolcusunun fotoğraflarını taşıdı ve isimlerini tek tek sayarak “yaşıyor” diye haykırdı.
Barış Annesi Cemile Çiftçi, hasta ve tutuklu tutsakların serbest bırakılması çağrısında bulundu. 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin yakınlarından Faik Deli ise “Bir daha Suruçların, Roboskîlerin yaşanmaması için birleşik mücadeleye ihtiyaç var” dedi.
Roboskî aileleri adına Veli Encü gönderdiği mesajda, “O güzel yürekli gençleri unutturmayacağız. Katliamların üstü örtülmesin, sorumlular cezasız kalmasın” dedi.
Cumartesi Anneleri adına konuşan İHD İstanbul Şubesi Gençlik Komisyonu ise 33 gencin kurduğu hayallerin hâlâ yol gösterici olduğunu belirtti: “Onların daha özgür bir dünya hayali bizim yolumuzu aydınlatıyor.”
Gençlik örgütleri adına açıklama yapan Azze Deniz Akşar ve Yağmur Fidan, 33 düş yolcusunun halkların kardeşliği, kadınların özgürlüğü, doğanın korunması ve emek mücadelesi için yola çıktığını vurguladı. Açıklamada, “33’lerin düşleri bugün daha anlamlı. Bu adaletsiz düzeni ancak birlikte değiştirebiliriz” denildi.
Ayrıca Evrim Deniz Erol’un annesi Besra Erol’un, mezarı başında yaptığı konuşma nedeniyle 6 yılı aşkın süredir tutuklu olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada mahkeme süreçlerinin adalet üretmek yerine, davayı kapatma çabasına dönüştüğü belirtildi.