HABER MERKEZİ- Konferansa katılan gençler, konferansa ve siyasal gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Toplumsal değişimde gençliğin misyonuna vurgu yapan gençler, demokratik toplumun birlikte inşa edilmesi gerektiğini belirtti.
Ajansımıza konuşan gençler, demokratik toplum inşasının birleşik ve çok yönlü bir mücadeleyle mümkün olduğunu belirttiler. Örgütlenmenin mücadeledeki önemine, konferansta buluşmanın anlamına ve ortak mücadelenin yüklediği sorumluluğa vurgu yapan gençler, barışın halk tabanında, öz örgütlülüklerde somutlaşması gerektiğine dikkat çektiler.
“ Buraya Ortaklaşmaya Geldik”
HDK Gençlik Meclisi üyesi Ece Emem, konferansa katılım gerekçelerini ve güncel siyasal gelişmelere dair yaklaşımlarını şöyle ifade etti:
“27 Şubat’ta Kürt halk önderi, sosyalist Önder Abdullah Öcalan’ın yaptığı fesih çağrısı, yeni bir yaşam tahayyülünü önümüze koydu. Yeni bir paradigmanın, yeni bir yolun başlamasıyla Kürt Özgürlük Hareketi’nin Türkiye sosyalist hareketleriyle beraber sosyalizmi örme imkanı oluştu. Biz bu temelde buraya geldik ve aslında Kürt Özgürlük Hareketi’nin birer yürüyücüleri olarak da bize düşen Türkiye Sosyalist hareketleriyle beraber demokratik toplum bizim için ne ifade ediyor, sosyalizm kendi temelinde neyi anlatıyor ve biz nasıl bir zeminde buluşabiliriz onu tartışmaya geldik.
Konferansa katılan her kurum, üniversite hareketleri, emperyalizme karşı mücadele platformları, Filistin için mücadele edenler ve kadın hareketleri hepsi aslında bu bağlamda değerlendirildi. Hiçbiri son süreçte ortaya konan mektuptan, örgütlenmeden gençliğe yapılan örgütlenme çağrısından kopuk değildir. Biz biliyoruz ki gençliğin şu an ihtiyacı olan tek şey örgütlenmektir. Toplumu örgütlemek kadar kendini de örgütlemesi gerekiyor. Zaten Kürt özgürlük hareketinin kendini sürekli yaratabildiği nokta da budur. Kendisini sürekli değiştiren bir yapıdadır.
O yüzden de biz bugün buraya aslında birbirimizi de örgütlemeye geldik. Kendini dönüştürmek, toplumu dönüştürmeden önceki ilk adımdır bizim için. Biz burada birbirimizi örgütlemek için, birbirimizle ortak bir geleceği inşa etmeyi nasıl geliştirebileceğimizi tartışmak için geldik.”
“Barış Halkta Karşılık Bulmalı”
Emek ve Adalet Platformu’ndan Ünsal Uslu ise barışın toplumsallaşmasına dikkat çekerek şunları söyledi:
”Biz bugün Emek ve Adalet Platformu olarak geldik. Aslında barışın toplumsallaşması ve diğer bütün gençlik kurumlarıyla, sosyalist kurumlarla bunu açık açık tartışabilmek, bunu somutlaştırabilmek, politikaların hayat bulması için fikir alışverişi yapmak bizce çok kıymetli. Biraz sonra konuşmamızı da yapacağız diğer arkadaşların konuşmalarını dinledik.
Barışın toplumsallaşması için, bu işin siyasette, üst perdede konuşulmasından daha çok, halk tabanında halkın öz örgütlülüklerinde, öğrencilerin, işçilerin, kadınların oluşturdukları, demokratik mekanizmalarda tartışılması kıymetli. Biz de böyle yaklaşıyoruz. Yani toplumsallaşmayan, halkta karşılık bulmayan bir barışın gerçekten barış olarak hayata geçemeyeceğini düşünüyoruz.
Bu konuda tartışmaya dinlemeye geldik. Bakalım.
“Eylemin Ötesinde Ortak Zeminler Kurmalıyız”
Özgürlükçü Gençlik üyesi Deniz Tuzcu ise konferansların eylemlerin ötesine geçen buluşma zeminleri oluşturduğuna dikkat çekerek şunları belirtti:
”Bu konferansı son derece önemli buluyoruz. Çünkü yani Türkiye’de bir demokratik toplum mücadelesi, bir sosyalizm mücadelesini sürdürüyoruz. Ve bunun birlikte sürdürülmesi, farklı geleneklerden, farklı siyasetlerden, Kürt özgürlük hareketinden, Türkiye’de devrimci geleneğinden farklı kurumların bir arada yapması gerektiğini düşünüyoruz.
Bunun bir arada sürdürülmesi için de aslında böyle tartışma ortamları, yani eylemlerde bir araya gelmenin dışında da neyi neden yaptığımızı, konuştuğumuz birbirimizle tartıştığımız, birbirimizden öğrenebildiğimiz bunun gibi konferansların, tartışma ortamlarının olmasını son derece önemli buluyoruz. O yüzden konferansa katılıp hem kendi perspektifimizi, kendi görüşlerimizi, demokratik cumhuriyetin nasıl inşa edilebileceğini önerip anlatmaya hem de farklı kurumlardan, farklı geleneklerden arkadaşların görüşlerini anlamaya, öğrenmeye, tartışmaya geldik diyebilirim.”