HABER MERKEZİ- Ankara’da tutuklanan ve gözaltına alınan arkadaşları için Sakarya Caddesi’nde bir araya gelen üniversite öğrencileri, yapılan saldırıların sadece arkadaşlarına değil, tüm topluma yapıldığını belirtti. öğrenciler, “İşkenceci polis hesap verecek”, “Bijî şoreş û bijî sosyalizm” ve “Bijî berxwedana zîndana” sloganları attı.
Basın açıklamasını Öğrenci Faaliyeti üyesi Mert Aldemir okudu. Aldemir, 25 Nisan’da Ankara’nın merkezinde 30 öğrencinin polis şiddetiyle gözaltına alındığını hatırlatarak, gözaltı merkezlerinin cezalandırma alanına dönüştürüldüğünü, arkadaşlarının hukuki bir dayanak olmadan iki gün boyunca rehin tutulduklarını belirtti. Aldemir, bu tabloyu tanıdıklarını ve bu düzenden hesap soracak olanın yine gençlik olduğunu vurguladı.
Aldemir, cezaevlerinde süren baskılara da dikkat çekti. 24 Ocak’tan bu yana SGDF’li öğrencilerin “siyasi kırım operasyonu”yla tutuklandığını belirten Aldemir, arkadaşlarının gün ışığı dahi görmeyen, kimseyle iletişim kuramadıkları “Kuyu tipi” hapishanelerde tutulduğunu ifade etti. “Bu cezaevleri, insanlık onuruna aykırı, açık bir işkence biçimidir. Toplumun vicdanına dönük bir saldırıdır. Kuyu tipi cezaevleri kapatılmalı, arkadaşlarımız serbest bırakılmalıdır. Bu sadece onların değil, hepimizin özgürlük mücadelesidir” dedi.
Açıklamada, bu sabah birçok şehirde düzenlenen ev baskınları ve gözaltılar da protesto edildi. “İktidar, yükselen toplumsal direnişi bastırmak için uydurma gerekçelere sarılıyor. Taksim iradesini yükselten devrimciler hedef alınıyor. Ancak biz, 1 Mayıs bizimdir, Taksim bizimdir diyoruz. Meydanlarımızı terk etmeyeceğiz” denildi.
Açıklama, tutuklama ve gözaltların toplumsal haklara yönelik bir saldırı olduğu vurgusuyla sona erdi.