Enter your email Address

  • Anasayfa
Çarşamba, Ağustos 20, 2025
Berû Ajans
  • Analiz
  • Dijital Medya
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Genç Kalemler
    • Üniversite
  • Güncel
  • Kültür-Sanat
  • Özel Dosya
  • Röportaj
  • Spor
  • Teknoloji
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • Analiz
  • Dijital Medya
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Genç Kalemler
    • Üniversite
  • Güncel
  • Kültür-Sanat
  • Özel Dosya
  • Röportaj
  • Spor
  • Teknoloji
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Berû Ajans
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Anasayfa Analiz

“Sporun Yaşamsal Değeri ve Kolektif Özü”

18 Nisan 2025
in Analiz, Spor
0
“Sporun Yaşamsal Değeri ve Kolektif Özü”
Share on FacebookShare on Twitter

HABER MERKEZİ- Spor; tüm bileşenleriyle birlikte en önemli yaşamsal faaliyetlerden birisidir. Hatta insanın edinebileceği en iyi alışkanlıklardan birisinin spor olduğu söylenebilir. Tarihsel olarak sanayi ve teknolojinin gelişimiyle beraber, daha fazla spor yapma olanağımızın geliştiği söylenebilir. Şüphesiz sporun boş zamanlarımızda başvurabileceğimiz bir faaliyet olduğunu söylemiyoruz. Yine zamanımızı harcayacağımız en önemli faaliyet olduğunu da iddia etmiyoruz. Demek istediğimiz; sporun doğru değerlendirilmesi durumunda günümüzün adeta kanserli hale gelmiş olan yaşamında önemli bir yere sahip olacağıdır.

Öte yandan baktığımızda, sporun tarihi gelişimi önemli ölçüde sınıfsaldır ve bu tarih bir aidiyet mücadelesinin konusudur. Hegemonyalar, iktidarlar, ideolojiler ve tüm toplumsal yapılanmalar sporun içeriğinden, bakış açısına kadar farklılıklar yaratmış, dönemlerin spor ruhuyla şekillenmiştir. Spor da bir kültürdür ve ideolojisiz, steril bir durumu yoktur. Hatta kolektif, çoğulcu yapısı ile sosyalisttir. Kadim sporları geride bırakıp süregelen dönemi ele aldığımızda sporun sosyalleştirdiğini söylememiz daha doğru olur. Aynı zamanda toplumun organizasyon olarak fonksiyonel ve morfolojik kapasitesini arttırarak, sağlıklı-genç  bir yaşam sürmesini sağlamaktadır. Gençliğin ahlaki-politik kimliğinin, toplumsal dizaynının doğru idame edilmesi adına fiziki bileşenlerle birleşmesi de sporun toplumsallaşmadaki en büyük yararıdır.

Sporun doğal pratiği kolektivizme dayalıdır. Sporcu birey = oyuncu, sporcu bireyler = kulüp, ilgili birey/bireyler = taraftar/taraftarlar olarak sporun çevrelerini oluşturmaktadır. Turnuvalar ve müsabakalar dışında bireysel başarılar da sporun birey-toplum diyalektiğindeki olgunluğunu göstermektedir. En az sporun gerçekleştirilmesi kadar önemli olan, izleme ve değerlendirmesi de spor kulüpleri gibi kolektif yapılarla geliştirilmiştir.

Sporun çağlara göre kendisini değiştirip, dönüştürebiliyor olmasının başlıca sebeplerinden birisi de pratiğinde beden gücünün yalnız kalmamasıdır. Zeka ve mantık sporun en önemli pratik bileşenleridir. Süregelen dönemlerde değişen toplumsal yapının insan zihnindeki etkisi bu sayede spora yansımaktadır. Endüstriyalizmin gelişmesiyle; inşaat ve fabrikaların boğuculuğuna maruz kalan işçi sınıfıyla birlikte ofis ortamlarında monoton bir çalışma tipine maruz kalan orta sınıf da sporun pratiği ile fiziksel durgunluğuna kaçış buluyor. Duygunun, zekanın ve fiziğin ortak çalıştığı sporda tüm bu özneleri şahsında hisseden birey, her bakımdan gelişmişliğe eriyor. Rutin düzene sokulduğu çerçevede, dinamik bir birey olabilmede büyük katkısı gözle görünmektedir.

Yaşamda herhangi bir toplumsal özne yoktur ki, kapitalist hegemonya tarafından özel savaşa maruz bırakılmasın. Spor da bu bağlamda açık hedef olmaktadır. Kapitalizm kolektivizme aykırı olarak, yukarıdan aşağı gelişen tezat bir spor tanımı geliştirmiştir. Doğal bir toplumsal faaliyet olarak ortaya çıkan spor, burjuvazi için aydın-entelektüel bir rutine dönüşürken, diğer toplumsal kesimler için erişilmesi zor bir lükse dönüştürülmüştür.

Yoğun ve esnek çalışma saatleriyle günlerini geçiren işçiler gerek zaman, gerekse kuvvet itibari ile spor yapabilecek güce, mekana ve zamana sahip olamamaktadır. Bunun sebebi zaman ve mekan olanaklarının dışında ekonomiktir de. Doğru ve profesyonel bir spor biçimini bir köşede bırakarak amatör spor faaliyetlerine baksak dahi, bir işçi ancak kazandığı paranın büyük bir kısmını harcayarak haftada 1 veya 2 gün birkaç saatliğine spor yapabilmektedir. Bu yalnızca bir işçi için spor yapacak olanaklara sahip olmanın bedelidir. Bunun dışında diğer fiziksel gereçlere bakıldığında, orta ve profesyonel düzeyde ayrı ayrı olmak üzere yoğun bir maliyet ödenmeden sahip olunamaması görülmektedir.

Sporun taraftar öznesinde bir pazara dönüşme durumunda post-modern kapitalizm, kolektif spor kimliğini eritmektedir. Toplumun taleplerine ve dönemsel kültürüne göre gelişen spor, kapitalizmin kıskacında sermayenin ihtiyacına göre şekillenmektedir. Spor faaliyetlerine katılmanın ve izlemenin ayrı ayrı fahiş derecede ücretlendirilmesi, gereğinden çok daha yüksek derecede üretim ile metalaştırılması bu pazarın sermaye adına ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Çok cüzi maliyetler ile ürettikleri sportif giyim ürünlerini taraftarlarının spor tutkusunu sömürerek bunun üzerinden haksız kazanç sağlamak sermayeyi elinde bulunduranların ellerinden kaçırmayacağı bir fırsata dönüşmüştür. Ekip-ekipman-tesis boyutunda yoğun branşlar oluşturup bunları istihdam yerine yolsuzculuk-torpilcilik adına kullanıma sunmaktadırlar. Her zamanki gibi en büyük kazanç neo-liberal modülde satıştan sağlanıyor. 2019 verilerine göre sadece Kuzey Amerika’da, sadece spor ayakkabı piyasasının değeri 43 milyar dolar. Günümüz konjonktürünü ve tüm dalları değerlendirdiğimizde spor piyasasında hegemonya kurmuş sermayedarların ne kadar büyük kazanç elde ettiğini görmek kolaydır.

Bu sebeplerden dolayı spor, kimyasının dışında salt para kazanma odaklı bir sektöre dönüşmektedir. Kapitalizmin sanat, bilim ve yaşamın tüm alanlarında yürüttüğü talan siyasetini spor üzerinde analiz etmek bu sebeple daha kolaydır.

Cıwan Rênas

Önceki Haber

Samsun’da Çocuk İşçi Cinayeti

Sonraki Haber

Şirnex’te Öğrencilere Ajanlık Dayatması

Berû Ajans Editor

Berû Ajans Editor

Sonraki Haber
Şirnex’te Öğrencilere Ajanlık Dayatması

Şirnex’te Öğrencilere Ajanlık Dayatması

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trend
  • Yorumlar
  • Sonuncu
Kim Olacağımıza Karar Verme Zamanı

Kim Olacağımıza Karar Verme Zamanı

16 Ağustos 2025
Özgürlükler Ülkesi Masalı

Özgürlükler Ülkesi Masalı

18 Ağustos 2025
Paris Komünü’nde Kadın Mücadele Deneyimi

Paris Komünü’nde Kadın Mücadele Deneyimi

15 Ağustos 2025
Siyasi Tutsaklara Tehdit ve Baskılar Sürüyor

Siyasi Tutsaklara Tehdit ve Baskılar Sürüyor

16 Ağustos 2025
İstanbul’da Kadın Cinayetlerine Karşı Yürüyüş

İstanbul’da Kadın Cinayetlerine Karşı Yürüyüş

0
İfade Özgürlüğümüz Nerede?

İfade Özgürlüğümüz Nerede?

0
Ankete Göre Kürtçe Eğitim Talebine Yüzde 98 Destek

Ankete Göre Kürtçe Eğitim Talebine Yüzde 98 Destek

0
Genç İşsizlik Yükselişte

Genç İşsizlik Yükselişte

0
İstanbul’da Kadın Cinayetlerine Karşı Yürüyüş

İstanbul’da Kadın Cinayetlerine Karşı Yürüyüş

19 Ağustos 2025
İfade Özgürlüğümüz Nerede?

İfade Özgürlüğümüz Nerede?

19 Ağustos 2025
Genç İşsizlik Yükselişte

Genç İşsizlik Yükselişte

19 Ağustos 2025
Ankete Göre Kürtçe Eğitim Talebine Yüzde 98 Destek

Ankete Göre Kürtçe Eğitim Talebine Yüzde 98 Destek

18 Ağustos 2025
Twitter Youtube Telegram Facebook Instagram

KATEGORİLER

  • Analiz
  • Anket
  • Bilim
  • Dijital Medya
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Genç Kadın
  • Genç Kalemler
  • Gençlik
  • Güncel
  • Kültür-Sanat
  • Özel Dosya
  • Röportaj
  • Spor
  • Tarih
  • Teknoloji
  • Üniversite

© 2024 BERÛ AJANS - TÜM HAKLARI SAKLIDIR!.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • Analiz
  • Dijital Medya
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Genç Kalemler
    • Üniversite
  • Güncel
  • Kültür-Sanat
  • Özel Dosya
  • Röportaj
  • Spor
  • Teknoloji

© 2024 BERÛ AJANS - TÜM HAKLARI SAKLIDIR!.