Enter your email Address

  • Anasayfa
Cumartesi, Temmuz 5, 2025
  • Giriş
Berû Ajans
  • Analiz
    • Anket
  • Dijital Medya
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Genç Kalemler
    • Üniversite
  • Güncel
  • Kültür-Sanat
  • Özel Dosya
  • Röportaj
  • Spor
  • Teknoloji
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • Analiz
    • Anket
  • Dijital Medya
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Genç Kalemler
    • Üniversite
  • Güncel
  • Kültür-Sanat
  • Özel Dosya
  • Röportaj
  • Spor
  • Teknoloji
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Berû Ajans
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Anasayfa Tarih

Helebçe Katliamı: ”Dayê Bêhna Sêva Tê”

16 Mart 2025
in Tarih
0
Helebçe Katliamı: ”Dayê Bêhna Sêva Tê”
Share on FacebookShare on Twitter

HABER MERKEZİ- 16 Mart 1988’de, Halepçe’nin üzerine adeta ölüm yağdırıldı. Saddam Hüseyin’in emriyle gerçekleştirilen kimyasal gaz saldırısı, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçti. 20. yüzyılın en büyük soykırımlarından biri olarak kabul edilen Halepçe Katliamı, Kürt halkının maruz kaldığı katliamlar zincirinin en kanlı halkalarından biri oldu.

22 Eylül 1980’de başlayan İran-Irak Savaşı’nın sonlarına doğru, Saddam Hüseyin 1986-1988 yılları arasında Kürt halkına yönelik Enfal Harekatı’nı başlattı. Bu kapsamda, Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) ve Kürdistan Demokratik Partisi’nin (KDP) kendi aralarındaki çatışmalara son verip, İran ordusunun Halepçe’ye girmesine izin vermesi, Irak devleti tarafından bölgeyi imha etmeye gerekçe yapıldı.

Saddam Hüseyin, “Kimyasal Ali” lakaplı Korgeneral Ali Hasan al-Majid al-Tikriti’ye Halepçe’de kimyasal silah kullanma emri verdi ve 16 Mart günü 8 MiG-23 tipi Irak uçakları, Halepçe’yi üst üste bombalamaya başladı. Camların kırılması için önce konvansiyonel bombalar kullanıldı, ardından harekatın ikinci aşamasında hardal ve sarin gazı gibi kimyasal silahlar salındı.

Bombardımandan dolayı yayılan zehirli gazlar, kısa sürede binlerce insanın yaşadığı alanları kaplarken, can havliyle kendini sokaklara atan binlerce insan, gazlardan dolayı oldukları yerde can verdi. Küçük bir çocuğun koşarak, “Dayê bêhna sêva tê. (Anne elma kokusu geliyor)” diyerek annesiyle son kez konuştuğu yerde, bombardımandan dolayı 5 bini aşkın insanın yaşamını yitirdiği, 7 binden fazla insanın ise yaralandığı açıklandı.

Katliamdan sonra dünya kamuoyundan gizlenen gerçek kayıp sayılarının çok daha yüksek olduğu biliniyor. Halepçe’nin büyük bölümü bu saldırıdan sonra tamamen boşaltıldı. Hayatta kalanlar ya İran’a ya da Türkiye’ye sığınmak zorunda kaldı. Ancak kaçanlar, göç yollarında da açlık ve hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetti. Geride yok edilmiş bir kent ve tüm yaşamı sönmüş bir bölge kaldı.

Kimyasal gazların etkileri yıllar boyunca Halepçe halkının üzerinden eksilmedi. Günümüzde bile bölgede görme kaybı, solunum yolu hastalıkları, kolon kanseri, kısırlık ve engelli doğum oranları olağanüstü derecede yüksek.

Katliamdan yıllar sonra, Saddam Hüseyin ABD’nin 2003’teki müdahalesiyle devrildi ve Enfal Harekatı’nda 180 bin insanın öldürülmesinden sorumlu tutularak yargılandı. Ancak Halepçe Katliamı nedeniyle değil, başka bir davadan idam edildi. Halepçe’de kimyasal saldırı emrini veren “Kimyasal Ali” al-Tikriti ise 25 Ocak 2010’da ölüm cezasına çarptırılıp infaz edildi.

Irak Yüksek Ceza Mahkemesi, 1 Mart 2010’da Halepçe Katliamı’nı resmen “soykırım” olarak kabul etti. Norveç, İsveç ve İngiltere gibi bazı ülkeler de bu gerçeği tanıdı. Ancak böylesine büyük bir insanlık suçunun uluslararası düzeyde hak ettiği şekilde tanınması ve sorumluların tam anlamıyla yargılanması hala bekleniyor.

Her yıl 16 Mart’ta Halepçe’de yaşananlar unutulmamak için anmalar düzenleniyor. Ancak Halepçe, sadece Kürt halkının değil, tüm insanlığın vicdanında bir yara olarak kalmaya devam ediyor…

 

Önceki Haber

Riha’da Gençlerden Newroz Çalışması

Sonraki Haber

Amedspor, Evinde Mağlup Oldu

Berû Ajans Editor

Berû Ajans Editor

Sonraki Haber
Amedspor, Evinde Mağlup Oldu

Amedspor, Evinde Mağlup Oldu

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trend
  • Yorumlar
  • Sonuncu
Genç Kadınlardan Festivalde Okuma Atölyesi

Genç Kadınlardan Festivalde Okuma Atölyesi

30 Haziran 2025
İHD Ankara Gençlik Komisyonu Kuruldu

İHD Ankara Gençlik Komisyonu Kuruldu

1 Temmuz 2025
Sömürü Düzeninde Genç Olmak

Sömürü Düzeninde Genç Olmak

30 Haziran 2025
Zihin-Beden İkileminde Descartes

Zihin-Beden İkileminde Descartes

2 Temmuz 2025
Gençlerden Demokratik Toplum Çalıştayları

Gençlerden Demokratik Toplum Çalıştayları

0
İHD Ankara Gençlik Komisyonu Kuruldu

İHD Ankara Gençlik Komisyonu Kuruldu

0
Genç Kadınlardan Festivalde Okuma Atölyesi

Genç Kadınlardan Festivalde Okuma Atölyesi

0
”Doğamızı Örgütlü Savunalım”

”Doğamızı Örgütlü Savunalım”

0
”Oluşmak Özgürlüktür”

”Oluşmak Özgürlüktür”

4 Temmuz 2025
Gençlerden Demokratik Toplum Çalıştayları

Gençlerden Demokratik Toplum Çalıştayları

4 Temmuz 2025
Zihin-Beden İkileminde Descartes

Zihin-Beden İkileminde Descartes

2 Temmuz 2025
İHD Ankara Gençlik Komisyonu Kuruldu

İHD Ankara Gençlik Komisyonu Kuruldu

1 Temmuz 2025
Twitter Youtube Telegram TikTok

KATEGORİLER

  • Analiz
  • Bilim
  • Dijital Medya
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Genç Kadın
  • Genç Kalemler
  • Gençlik
  • Güncel
  • Kültür-Sanat
  • Özel Dosya
  • Röportaj
  • Spor
  • Tarih
  • Teknoloji
  • Üniversite

© 2024 BERÛ AJANS - TÜM HAKLARI SAKLIDIR!.

Tekrar Hoş Geldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz?

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • Analiz
    • Anket
  • Dijital Medya
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Genç Kalemler
    • Üniversite
  • Güncel
  • Kültür-Sanat
  • Özel Dosya
  • Röportaj
  • Spor
  • Teknoloji

© 2024 BERÛ AJANS - TÜM HAKLARI SAKLIDIR!.