Jinwar, kadın elinin değdiği, renginin ve fikrinin yaşandığı bir mekan olarak var olmuştur. Buradaki kadınlar, tamamen kendi öz gücüyle, öz düşüncesiyle yaşamı örüyor. Kadının toprakla olan bağı, sevgisi ve emeği, yeni bir yaşamın özü olarak gelişiyor. Jinwar, köleliğin bir kader olarak dayatıldığı bir coğrafyada bir kurtuluş mekanıdır. Kadının Xwebûn (kendi) olma yolunda bilinçlenerek, anlam derinliğine ulaşarak kendini gerçekleştirdiği bir zemin.
Jinwar (kadın yurdu), kadın devriminin gerçekleştiği Rojava’da 2017 yılında kadınlar tarafından inşa edilmiştir. Esas olarak kadına yaşatılan her türlü şiddet, baskı, sömürü ve tecavüz kültürüne karşı mücadelenin ve yeni bir yaşamın filizlendiği bir ortam olarak görülebilir. Jinwar, aynı zamanda Rojava kadın devriminin aynasıdır.
Şüphesiz, Rojava’da kadın devriminin gerçekleşmesiyle her şeyin tamamlandığı söylenemez. Bu bilinçle özgürlük mücadelesi yürüten kadınlar, toplumun sırtındaki erkek egemen hançerin çıkarılması için örgütlenmeyi yaygınlaştırmaktadır. Bu gerçeklikten hareketle kadın özgürlük mücadelesi yürüten kadınlar, alternatif projeler oluşturmaya devam etmektedir. Jinwar, bunlardan biridir.
Jinwar’ı Farklı Kılan Ne?
Jinwar’ın sıradan bir köy olmadığı, her anlamda farklı ve özgün bir yer olduğu hemen göze çarpmaktadır. Köyde toplam 31 ev bulunmaktadır. Ayrıca köyde bir akademi, Şifajin sağlık merkezi, okul, çocuk kreşi, gençlik komünü, fırın, dükkan, hayvanların barındığı alan, köy meclisi, havuz ve tarıma uygun arazi bulunmaktadır. Bu çok yönlü yapı, kadınlar için özgür bir yaşam kadar, gelişimleri için özenle inşa edilmiş bir yer.
Akademi, kadınların bilinçleneceği, yeteneklerini açığa çıkaracağı ve paylaşacağı bir mekan olarak kurulmuştur. Burada özgür eğitim koşulları uygulanmaktadır. Kadınlar burada aldıkları eğitimlerle, erkek egemen sistemi doğru tanımlayıp anlamlandırmaya çalışmaktadır. Egemen erkek tarafından yaşatılan yaşamın sosyolojik çözümlemesini yapmaktadırlar. Ne kadar doğru çözüm üretilirse o kadar gelişim sağlanmaktadır. Yaşanan sorunun bireysel olmadığını, yürütülen eğitim ortamında ortak tartışmalarda gören kadınlar, ortak mücadele etme duygusunu ve düşüncesini güçlendirmektedir.
Burada kadınlar, adeta cinsiyetçi toplumun ‘‘kadın kendi başına yaşayamaz, bir babaya, bir kocaya ya da bir ağabeyin kanatları altında olmalıdır’’ anlayışını yerle bir etmektedir. Jinwar, kadınların erkeklere ihtiyaç duymadan kendi yaşamlarını örgütlediği bir deneyimdir.
Köyde bulunan Şifajin, doğal tıp anlayışı temelinde kurulmuş bir sağlık merkezidir. Kadınlar burada yürütülen eğitimlerde modern tıbbın yanı sıra bir yandan şifalı otları tanıyor bir yandan onları toplayıp uygun koşullarda kurutmayı öğreniyor. Hangi ot ne zaman toplanır, nerede bulunur, nasıl kurutulur bunu adeta bilge kadın edasıyla yapıyor.
Burada aynı zamanda kadının biyolojik olarak da kendisini tanıması sağlanıyor. Jineoloji bakış açısıyla hakim bilimin ve tıbbın bugüne kadar kadın bedeni üzerinde yürüttüğü cinsiyetçi bakış açısını aşmayı hedefliyorlar.
“Özgürlük, örgütsüz olmaz” yaklaşımını esas alan Jinwar’lı kadınlar, yaşamlarını meclis ve komün tarzında örgütlemektedir. Düzenli olarak köy meclis toplantıları yaparak, kendi kararlarını kendileri almakta ve yaşanan sorunlara dair çözümler üretmektedirler. Gerektiğinde eleştiri ve özeleştirilerde bulunmaktadırlar. Burada her kadın, söz hakkına sahiptir. Köyde Arap, Kürt, Êzîdî ve Alevi kadınlar birlikte yaşamaktadır. Farklı halklardan ya da mezheplerden olmak sorun teşkil etmediği gibi, kültürel zenginliği kendi içerisinde barındırmaktadır. Yaşamda, toplantılarda herkes kendi ana diliyle kendisini ifade etmektedir.
Rojava devrimine kadar söz ve karar sahibi olamayan kadınlar, burada demokrasi kültürü geliştiriyor. Karşılıklı olarak birbirine gösterilen sevgi, saygı, hoşgörü ve ortak emek önemseniyor. Her kadın köyde ne kadar kalıp kalmayacağına kendi karar veriyor. Ayrıca öz savunma bilinciyle yetişen kadınlar, köyün ve kendi savunmalarını kendileri yapıyor.
Köy, komünal ekonomiyi geliştirme açısından da dikkat çekicidir. Mevsimine göre tohum ekilmektedir. Yılda bir kez ekilen toprak dinlendirilmektedir. Ortaklaşa çalışan kadınlar, elde ettikleri ürünleri kendilerine ait dükkanda sergilemektedir. Yakın köylerden ve gelen ziyaretçiler, önemli müşterileri olmaktadır.
Anneleriyle birlikte gelen çocuklar da bu komünal yaşamın bir parçasıdır. Köyde, çocuklara ait okul, kreş ve oyun alanı bulunmaktadır. Çocukların kendilerini ifade ettikleri ve gelişimlerini sağladıkları bir çocuk meclisi de yer almaktadır.
Köyde gençlere ait bir merkez de bulunmaktadır. Gençler, burada ağırlıklı olarak kültür ve sanatsal faaliyetleri geliştirmektedir. Düşünsel ve fikirsel anlamda kendilerini tanıma esaslı eğitimler yapan gençler, köyde yapılan farklı çalışmalara katılmaktadır.
Burada herkes komün üyesidir. Herkes, yapılan toplantılara katılmakta, çıkarılan planlamalarda söz sahibi olmaktadır. Bir eksiklik ya da yetmezlik yaşandığında eleştiri sunulmakta, özeleştiriler yapılmaktadır. Örneğin, köyde dayak, küfür veya hakaret kabul edilmediğinden, bunu yapanlar eleştirilmektedir.
Herkes, yeteneğine göre köyde çalışmaktadır. Köy herkese ait olduğundan, herkes köydeki ağaçtan, hayvandan, tarladan ve birbirinden sorumludur.
Jinwar, kadın kurtuluş ideolojisi temelinde erkek egemen zihniyete ve kurumlarına karşı mücadelenin somut olarak yürütüldüğü bir projedir. Burada elde edilen deneyim ve tecrübe yaygınlaşmaktadır. Özellikle Jinwar’ın kuruluşunda yer alan enternasyonalist kadınlar açısından hem bir çekim merkezi hem de rahat nefes aldıkları bir mekan durumundadır. Dünyanın birçok yerinden gelen kadınlar, Jinwar’daki komünal yaşamı deneyimlemektedir. Ruhsal, düşünsel ve duygusal olarak etkilenmektedirler.
Jinwar, bir umut ışığıdır ve olmaya devam etmektedir. Yeni bir yaşam arayışında olan kadınlara ilham kaynağı olmaktadır.
Ronahî Yıldırım










