HABER MERKEZİ- Avrupa’da yaşayan Kürt öğrenciler, Kürdistan’a yaptıkları ziyaretle kültürlerini yerinde tanımayı ve öğrencilerle dayanışmayı güçlendirmeyi hedefliyor. Kürdistan’ı gezen öğrenciler, çözüm sürecinden de umutlu olduklarını belirtti.
Avrupa’da eğitim gören Kürt öğrenciler, Kuzey Kürdistan’a yaptıkları ziyaretle kültürlerini yerinde tanımayı, halkla doğrudan temas kurmayı ve öğrenciler olarak ortak bir gelecek için dayanışmayı amaçlıyor. Kürdistan’ı gezen öğrenciler, deneyimlerini paylaştı.
“Kültürümüzü Yaşayarak Öğreniyoruz”
Avrupa’da eğitim gören doğu Kürdistanlı Gashbîn Minai, dijital medyanın sunduğu imkanların yetersiz olduğunu, kültürün esas olarak halkla kurulan doğrudan ilişkilerde ve mekânlarda anlaşılabileceğini vurgulayarak ülkeye dönüşün önemini belirtti:
“Bizler Avrupa’ya gitmiş ve orada öğrenci olan gençler olarak kuzey Kürdistan’a geliş amacımız buradaki kültürümüzü sanal medya gibi platformlardan ziyade canlı bir şekilde gözlemleme ve hissetme amacıyla geldik. Çünkü bu bir gerçeklik ki doğrudan bir şekilde yüz yüze kalındığında daha iyi anlamlandırma gelişiyor.
Buraya ilk geldiğimizde buradaki öğrencilerin yanına geldik, bizlere Amed’i gezdirdiler ve tanıttılar. Tahminen 3 gündür buradayız. Kültür merkezi ve dengbej evini ziyaret ettik. Buralarda Kürtçe müzik üzerine çalışmalar yapılmakta. Bu merkezlerde birçok kültürel ve sanatsal çalışma yapılmakta. Bu şekilde Bakurê Kürdistan’daki halkımızı daha yakından tanıma imkanım oldu ve çok şey öğrendiğimi belirtebilirim.
Bizler bu süreçten umut ediyoruz ki Türkiye demokratikleşir. Devlet kendini dönüştürür. Kürt sorunu bir çözüme kavuşur. Herkesin de bildiği gibi Türkiye’de birçok halk ezilmekte. Kürt halkı da bu halklardan bir tanesi. Bizim bu sorunun çözüme kavuşmasındaki umudumuz yüksek.
Umut ediyorum ki, kuzey Kürdistanlı öğrencilerle daha çok ortaklaşır ve birlikte oluruz. Çünkü eğer birlikte olursak daha çabuk sonuca ulaşırız. Bir olmak her şeyden daha önemli. Umut ediyorum ki ilişkilerimiz daha iyi olacak.”
“Köklerimizden Uzaklaşmamalıyız”
Almanya’dan gelen Diyar Akyol da kültürün ve tarihsel mirasın korunmasının önemine dikkat çekerek gençlerin bu bağa sahip çıkmasının hayati bir görev olduğunu vurguladı:
“Kültürümüzü, memleketimizi daha iyi tanımak için Kürdistan’a geldik. Ayrıca birçok arkadaş, başka öğrenciler de edindik. Şehrin antik ve tarihi kısımlarını da gezdik ve çok eğlendik. Amed’in eski bölgelerini ve Sur ilçesini ziyaret ettik. Ayrıca ailelerimizi ziyaret ettik ve halkımızı daha iyi tanıdık.
Çözüm sürecinden çok memnunum. Umarım toplum olarak birlikte daha iyiye gidebilir ve belki de daha iyi bir geleceğe doğru yol alabiliriz. Hepimiz yakından izliyoruz ve kendi adıma, geçmişteki zorlukların ve savaşların üstesinden gelip toplum olarak birlikte büyümeyi umuyorum.
Kürt öğrenciler olarak, daha fazla çalışmalı ve kültürümüzü, geçmişimizi ve insanlarımızı daha iyi tanımalıyız. Çünkü gençlerimizin kültür ve miraslarından uzaklaşmasıyla ilgili büyük bir sorunumuz olduğunu düşünüyorum.
“Diasporadan Kürdistan’a Köprü Kuruyoruz”
Almanya’da doğup büyüyen ve öğrenci çalışmalarında yer alan Xezal Durmaz ise diasporanın yarattığı mesafeye karşı koymak ve Kürdistan’ı birlikte deneyimlemek için geldiklerini ifade etti:
”Almanya’da doğup büyüdüm ve orada öğrenci çalışmalarında aktif olarak yer alıyorum.
Burada olmamızın başlıca nedeni, içinde yaşadığımız diasporanın bizi vatanımızdan uzaklaştırmaya çalışması. Biz de buna karşı koymaya çalışıyoruz ve her şeyden önce kültürümüzü daha iyi tanımak ve Kürdistan’ı birlikte deneyimlemek istiyoruz. Bizler buraya kültürümüzle, yani özümüzle buluşmaya geldik.
Çözüm sürecinin geldiği aşamayı takip ediyoruz, diasporadan da takip ediyoruz. Her şeyden önce, onu ve her şeyden önce barış süreçlerini destekliyoruz, çünkü bizim de istediğimiz barış. Hukuki zeminin oluşmasını ve kimliğinden dolayı sürgün olan, göçertilen ve Avrupa’da yaşayan tüm halkımızın dönmesini istiyoruz.
Özellikle Almanya’da, diasporadan Kürdistan’a bir köprü kurmak için çalışıyoruz. Böylece, ayrı ayrı çalışmak yerine, çalışmalarımızı birleştirebilir ve öğrencilerle birlikte güçlü olabiliriz.”