Enter your email Address

  • Anasayfa
Cumartesi, Temmuz 12, 2025
  • Giriş
Berû Ajans
  • Analiz
    • Anket
  • Dijital Medya
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Genç Kalemler
    • Üniversite
  • Güncel
  • Kültür-Sanat
  • Özel Dosya
  • Röportaj
  • Spor
  • Teknoloji
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • Analiz
    • Anket
  • Dijital Medya
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Genç Kalemler
    • Üniversite
  • Güncel
  • Kültür-Sanat
  • Özel Dosya
  • Röportaj
  • Spor
  • Teknoloji
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Berû Ajans
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Anasayfa Analiz

”Değersizliğe Hüküm Giymek”

12 Temmuz 2025
in Analiz
0
”Değersizliğe Hüküm Giymek”
Share on FacebookShare on Twitter

Bilmek, seçim yapabilir duruma gelmek demektir. İnsan hayır ya da evet diyebiliyorsa, bu onun bir seçimde bulunduğunu gösterir. Asıl seçim iyi ile kötü, doğru ile yanlış, güzel ile çirkin arasında yapılır. 

Kadirbilir olmak, yani değer tanımak ve değere bağlılık göstermek herhalde en temel insan özelliği olsa gerek. Peki, değer nedir? Değer denildiğinde akla yalnızca mülkiyet konusu olabilecek herhangi bir nesne mi gelmeli? Örneğin değerden sadece mülkiyeti bize ait kıymetli bir eşyayı mı anlamalıyız?

Sanatçı, üçüncü göze sahip olmak ve böylece gerçeği herkesten önce görmek demektir. Shakespeare, böylesi bir sanat dehası olarak, para denilen şeyde yabancılaşmış insan ilişkilerini gördü. Bu yüzden de parayı evrensel fahişe olarak adlandırdı. Pazar ya da serbest piyasa, her türlü insan ilişkisini parayla ölçülür, dolayısıyla pazarda alınıp satılabilir hale getirdi. İnsan pazarda kendisini pazarladı, geçinmek için kendi yeteneklerini satışa çıkarmak zorunda kaldı…

İnsanın en yüce değer olduğuna kuşku yok. Ancak insan ilişkilerine paranın yön verdiği kapitalist toplum, değer olgusunu insandan alıp meta dediği nesneye yükledi. İnsanı kendi yaratımı olan nesne karşısında değersiz duruma düşürdü. Meta tanrı katına yükselirken, insan zincirsiz köle derekesine düşürüldü. Yeni put işte böyle vücut buldu ve putperestlik tüm dehşetiyle bu biçimde yeniden hortlatıldı. En zalim tanrı olarak meta, yoksulu ezdi; emekçi insanı, yaratıcı insanı zavallılaştırdı; putun hükmü altında küçülttükçe küçülttü.

Yeni Kürt insanı, bu putperestlik düzenine başkaldıran insan olarak tarih sahnesine çıktı. Bu insan, her şeyden önce değere ve en yüce değer olarak insana yabancılaştıran yaşama hayır demesini öğrendi. Değeri nesneden alıp yeniden insana teslim etti. İnsanı sahip olduğu maddi güçlerle değil, manevi ve ahlaki değerlerle değerlendirdi. Bu değerlerle donanıp silahlanmayı esas aldı ve bunu başardı.

Biz Kürtler geçmişte kendi köylerimizde yaşıyorduk. Başkalarının sahip olduklarıyla kıyaslanmasa bile, biz de ev bark, mal mülk sahibiydik. Birkaç parça tarlamız, başımızı sokacağımız bir çatı altımız, bir ailemiz vardı. Küçük şeylerin bizi mutlu kıldığına inanıyorduk. Sahip olduğumuz şeylerin sınırlarını çizdiği küçük dünyamızda sürünme tarzında yaşayıp gidiyorduk. Kendi küçük dünyamız dışında başka bir dünyanın varlığından habersizdik.

Sonra her şey değişti. Kürt Güneşi doğdu ve bizi karanlıktan aydınlığa çıkardı. Aydınlık, bilmek ve tanımak demektir. Bilgisizlik kölelik, bilgi ise özgürlüktür. Kölelik tüm değerlerden soyunmaksa, özgürlük de değerlerle donanmaktır. Değersizliği giyinip de değerle donandığını sanan insan köleden daha geridir. Aydınlık, bize bunun bilincini verdi. Bu bilinç de bizi seçim yapabilen insan düzeyine yükseltti.

Bilmek, seçim yapabilir duruma gelmek demektir. İnsan hayır ya da evet diyebiliyorsa, bu onun bir seçimde bulunduğunu gösterir. Asıl seçim iyi ile kötü, doğru ile yanlış, güzel ile çirkin arasında yapılır. Bunlardan ilkleri değer, ikinciler ise değersizliktir. Demek ki seçim yapan insan, değerlerle buluşmak isteyen insandır.

Böyle bir seçimi ve sonuçlarını Kürt köylüsünden daha iyi bilen kimse yoktur. Kürt köylüsü seçimini kimlik ve özgürlükten yana yaptı. Kimliksiz köleler topluluğu olarak yaşamayı reddedip bedelini ödemeyi göze alarak, yeni yaşama doğru yürüme yolunu seçti. ‘Namusu gasp edilmiş halk’ olmak, onlar olmaksızın yaşamın hiçbir anlamının olamayacağı değerlerden yoksun yaşamak demekti ve Kürtler namusu gasp edilmiş bir halktı. Gasp edilmiş olan namusu kurtarmak için mücadele etmenin bedeli ise evinden barkından olmak, toprağından kovulmak ve sürgüne yollanmak; açlık, yokluk ve yoksulluğun pençesine düşmek oldu. Ancak Kürt insanı kendi tercihini değiştirmedi. Zorluklar karşısında asla kararsızlığa düşmedi. Tersine, özgür yaşama kararlılığını daha da güçlendirdi.

Kürdün eski kimliksiz kölelik statüsü bir kader değil, egemenlerin dayattığı bir statüydü. Egemenler kendi eserleri olan bu statünün parçalanmasına karşı koydular. Bunun için her türlü zulüm ve zorbalığı denediler. Son olarak çareyi Kürt Güneş’ini karartmaya çalışmakta buldular. Böylece aydınlığa karşı karanlığın zaferini yeniden tesis etmek istediler. Bu uğursuz çaba hala devam ediyor…

Hazreti Ali, “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum” diyordu. Harften kast edilen, değer tanımayı sağlayan bilinçtir. Biz sahip olduğumuz tüm değerleri Kürt Güneş’inde bulduk, tüm değerleri Ondan öğrendik. O halde bir kez daha değersizliğe hüküm giymek istemiyorsak, Güneşimize sahip çıkmalıyız. Onu sahiplenmek demek, kendi kimliğimizi, kişiliğimizi ve özgürlüğümüzü sahiplenmek demektir. Karanlığın yeniden bizi yutmasının önüne geçmek ancak böyle mümkün olabilir. Yoksa her birimiz kadir kıymet bilmeyen kimseler durumuna düşeriz.

Önceki Haber

Verem Hastası Tutsağa Kelepçeli Muayene Dayatması

Sonraki Haber

Hasta Tutsak Nebioğlu Tahliye Edildi

Berû Ajans Editor

Berû Ajans Editor

Sonraki Haber
Hasta Tutsak Nebioğlu Tahliye Edildi

Hasta Tutsak Nebioğlu Tahliye Edildi

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trend
  • Yorumlar
  • Sonuncu
Wan ve Amed’te Gençlik Çalıştayları

Wan ve Amed’te Gençlik Çalıştayları

6 Temmuz 2025
Antalya’da Üniversite Öğrencisi Genç Kadın Katledildi

Antalya’da Üniversite Öğrencisi Genç Kadın Katledildi

7 Temmuz 2025
Gençlik Çalıştaylarına Katılım Çağrısı

Gençlik Çalıştaylarına Katılım Çağrısı

5 Temmuz 2025
Kürdistan Tarihinde Medler

Kürdistan Tarihinde Medler

10 Temmuz 2025
Hasta Tutsak Nebioğlu Tahliye Edildi

Hasta Tutsak Nebioğlu Tahliye Edildi

0
Verem Hastası Tutsağa Kelepçeli Muayene Dayatması

Verem Hastası Tutsağa Kelepçeli Muayene Dayatması

0
”Değersizliğe Hüküm Giymek”

”Değersizliğe Hüküm Giymek”

0
Doğa Talanına Karşı Halkın Direnişi Sürüyor

Doğa Talanına Karşı Halkın Direnişi Sürüyor

0
Hasta Tutsak Nebioğlu Tahliye Edildi

Hasta Tutsak Nebioğlu Tahliye Edildi

12 Temmuz 2025
”Değersizliğe Hüküm Giymek”

”Değersizliğe Hüküm Giymek”

12 Temmuz 2025
Verem Hastası Tutsağa Kelepçeli Muayene Dayatması

Verem Hastası Tutsağa Kelepçeli Muayene Dayatması

11 Temmuz 2025
Doğa Talanına Karşı Halkın Direnişi Sürüyor

Doğa Talanına Karşı Halkın Direnişi Sürüyor

10 Temmuz 2025
Twitter Youtube Telegram TikTok

KATEGORİLER

  • Analiz
  • Bilim
  • Dijital Medya
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Genç Kadın
  • Genç Kalemler
  • Gençlik
  • Güncel
  • Kültür-Sanat
  • Özel Dosya
  • Röportaj
  • Spor
  • Tarih
  • Teknoloji
  • Üniversite

© 2024 BERÛ AJANS - TÜM HAKLARI SAKLIDIR!.

Tekrar Hoş Geldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz?

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • Analiz
    • Anket
  • Dijital Medya
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Genç Kalemler
    • Üniversite
  • Güncel
  • Kültür-Sanat
  • Özel Dosya
  • Röportaj
  • Spor
  • Teknoloji

© 2024 BERÛ AJANS - TÜM HAKLARI SAKLIDIR!.