HABER MERKEZİ- Tarihte üniversitenin özerklik kavramı, daha çok Atina’daki okullar ile ilişkilendirilebilir. Eski Yunan’da, özellikle Platon’un Akademisi ve Aristoteles’in Lykeion’u, sadece felsefi düşüncenin merkezi değil, aynı zamanda düşünsel özgürlüğün birer simgesiydi. Atina okulları; bilginin devlete, dine veya toplumsal baskılara tabi olmadan gelişebileceği alanlardı. Burada bilgi, sorgulama ve eleştiri yoluyla şekillenirken okullar bağımsız bir öğrenme alanı olarak şekillenirdi. Bu aynı zamanda özerk üniversitelerin temellerinin atıldığı, düşüncenin en özgür biçimde filizlendiği ortamlardı.
Orta Çağ’da Avrupa’da kurulan Bologna, Oxford ve Paris Üniversiteleri, başlangıçta kilise ve kraliyet etkisi altındaydılar. Ancak zamanla öğrenci ve öğretim üyelerinin hak talepleriyle birlikte bilimsel özerklik ve akademik bağımsızlık talepleri de güçlendi. 19. yüzyılda Humboldt’un Berlin Üniversitesi modeli; modern üniversiteyi devletten bağımsız, bilimsel araştırma ve öğretimi esas alan bir yapı olarak temellendirdi. Bu model, üniversitelerin hem bilimsel hem de düşünsel bağımsızlığını savunan bir anlayıştı.
20. yüzyılda, Cordoba Üniversitesi Reformu ile üniversitelerin toplumsal sorumluluğu arttı ve akademik özerklik, yalnızca yönetimsel bir bağımsızlık değil, halkla kurulan doğrudan ilişkiyi de içerdi. Bu reform, üniversitelerin sadece bilimsel üretim değil, aynı zamanda toplumsal adaletin sağlanmasında da aktif bir rol oynaması gerektiğini savundu.
Bugün üniversiteler, daha önce hiç olmadığı kadar büyük bir tehdit altında: Neoliberal politikalar, üniversiteleri piyasaya dahil ediyor, bilimi ticarileştiriyor ve akademiyi performans kriterlerine sıkıştırıyor. Bu durum, üniversitelerin asli işlevlerinden, yani özgür düşüncenin korunmasından uzaklaşmalarına neden oluyor.
Ancak her şeye rağmen, üniversitelerin özerkliği, yalnızca yönetsel bağımsızlık değil, aynı zamanda halkın özgürce düşünme, sorgulama ve hakikate ulaşma hakkının teminatıdır. Üniversitelerin bağımsızlığı, sadece akademik çevreler için değil, toplumun her kesimi için kritik bir değeri temsil etmektedir.