HABER MERKEZİ- Bilindiği üzere militarizm savaşın yüceltilmesini ifade ediyor. Bu anlamda militarizm, zor araçlarıyla tahakküm kurmayı, sömürmeyi ve buna dayanarak varlığını sürdürme anlayışına dayanan bir olgu olmaktadır.
Militarizm, bir zihniyet olduğu kadar bir kültürdür aynı zamanda. Toplumsal şiddetin sürmesinde ve meşru görülmesinde bu kültür belirleyici olmaktadır. Kökenlerinin avcı insan topluluklarına kadar dayandığı ve tarihin sonraki aşamalarında iktidar güçlerinin elinde geliştirilerek bu güne kadar geldiği anlaşılmaktadır.
Tarihten örnekler:
Militarist topluma en çok örnek verilen toplum, Sparta toplumudur. Sparta toplumunun önemli bir kısmının asker olduğu, hatta Spartalı çocukların erken yaşlarda ailelerinden alınıp orduda büyütüldüğü bilinmektedir. Hakeza Roma imparatorluğu ve Nazi Almanya’sı da benzer örnekler olarak verilebilir. Roma arenalarında insanların aslanlara parçalatıldığı ve halkın bunu bir etkinlik havasında karşıladığını tarih yazmıştır. Yine Nazi Almanya’sında diktatör Hitler’in yürüttüğü militarist siyaset halkın önemli bir kısmını etkilemiş ve alman toplumunda savaş yüceltilmiştir.
Militarizm sadece bu örneklerle sınırlı yaşanmış bir olgu değildir. Sınıflı toplumun her aşamasında yaşanmış ve halen tüm yakıcılığıyla yaşanmakta olan bir olgudur. İktidarlaşan bütün örgütlenmelerin militarist bir öz taşıdığını bilmek gerekiyor. O nedenle günümüz devletlerinin istisnasız tümü belli bir ölçüde militaristtir. günümüz ulus devletleri, kitlelerin duygularını manipüle ederek savaşlara destek sağlıyor. Filmler, oyunlar ve medya, bu kültürü adeta bilinçaltımıza işliyor.
Meşru Savunma:
Militarizm meşru savunmayla karıştırılmamalıdır. Meşru savunma militarist zihniyetin karşı kutbunda yer alır. Meşru savunma, mecburi durumlarda varlığını ve özgürlüğünü koruma faaliyetidir. Zaten adı üstünde saldırıya değil savunmaya dayalıdır, gelişen saldırıya karşı kendini korumadır. Bu nedenle militarizm ne kadar lanetliyse, meşru savunma da o kadar kutsaldır. Bir kutsallık atfedilecekse ancak lanete karşı olana atfedilebilir
Sonuç olarak:
Militarizm aşıldıkça sorunlar zor yöntemleri yerine diyalogla çözülebilir. Militarizm, zorun bir siyaset ve yaşam tarzı haline gelmesidir. Açık ki bu durumda, diyalog ve demokratik çözümden söz edilemez. Rahatlıkla denilebilir ki, militarist kültür, insanlık tarihinin en alçaltıcı ve yıkıcı kültürüdür. Bu nedenle meşru savunma hariç her tür zor kullanımı lanetlenmelidir. Militarizme karşı duruldukça, daha adil ve insanca yaşanabilir bir dünya inşa edilebilecektir.