HABER MERKEZİ- Genel anlamda bir özel savaş politikası olarak yürütülen taciz, tecavüz konularını ve halkın göstermiş olduğu refleksleri, son bir haftada gelişen olayları Şırnak özgünlüğünde Dem Parti Genç Kadın Kordinasyon Üyesi Zozan ÇOBAN ile konuşup röportaj gerçekleştirdik.
Dem Parti Genç Kadın Kordinasyonu Zozan ÇOBAN Ajansımıza vermiş olduğu yazılı röportaj şu şekildedir;
-Şırnak’ta bir uzman çavuşun Kürt bir kadına yönelik taciz girişimi halkın büyük tepkisi ile karşılandı. Siz hem üniformalıların bu cesareti nerden aldığını hem de halkın bunun karşısındaki tepkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bin yıllardır kadın’ın yaratımlarına el koyarak kendi sistemini yine kadın yaratımlarının üzerine kurmuş olan erkek aklı, otoritesini sağlamlaştırmak, toplumu kendi menfaati çerçevesinde tutabilmek adına her defasında ilk saldırdığı alan kadın ve kadın yaratımları oluyor. Özellikle son yıllarda artan kadına yönelik şiddet, zor yine en çok Kürt kadını üzerinde çok daha kirli politikalarla karşımıza çıkıyor. Sayısız örnek gösterebileceğimiz korkunç çirkinlikte olaylar yaşandı, en son yaşadığımız ise Şırnak’ta Uzman Çavuş’un bir kadına cinsel saldırı girişimi olayı. Üniformalılar elbette bu cesareti, Akp-Mhp faşist iktidarından alıyorlar, hatta öyle ki bu saldırılar adeta mesleklerinin birer parçası haline gelmiş durumda.
Gülistan Doku, İpek Er ve bir çok kadının katillerinden hâlâ hesap sorulmamasından, herhangi bir dava açılmamasından da açık ve net bir şekilde anlaşılıyor ki bunlar devlet eliyle yapılan kirli hesaplardır. Kadınlara cinsel saldırıda bulunan erkekler özellikle de uzman çavuşlar olay sonrasında devlet tarafından korunmaya alınıyor, bu cezasızlık hatta katilin, failin korunmaya alınması durumu, açıkça ortaya koyuyor ki devlet özel savaş politikalarıyla Kürt kadının iradesini ele almaya çalışıyor. Bunlar akp- mhp faşist iktidarının yıldırma, düşürme, irade-i gasp ile yok etme politikalarıdır. Bu kirli politikalarını Kürdistan’ın her mahallesinde, her sokağında etkin kılmaya çalışıyor. Akp-mhp faşist iktidarı seçimlerle elde edemediğini özel savaşlarla elde etmeye çalışıyor. Gülistan Doku’dan da anlaşılıyor ki devlet bile isteye kadınları yok etmeye çalışıyor özellikle Dersim’in her yerinde her sokağında mobeseler gece gündüz izlenirken, kolluk dört yanı arabayla gezerken sivil polisler kafeler’de, parklar’da her alanda bulunup bununla da yetinmeyip Kürdistan’ın dağlarına, taşlarına her yerine fotokapanlar yerleştirmiş iken bunca kameraya rağmen bir kadını yıllardır bulamıyor çünkü bulmak istemiyor çünkü ucu kendi çirkin politikalarına da dokunuyor, çünkü ifşa olmaları söz konusu bunlar tabiki devlet için ağır hesaplar. Bunlar Kürt kadını şahsında toplumu yozlaştırmak ve apolitize etmek için derin merkezlerde hazırlanmış kirli savaşlar. Ve biz her gün her saat bu savaşın içerisindeyiz. Kendimizi ve diğer kadınları korumaya çalışıyoruz. Bu kirli hesapları toplumun her kesiminin çok iyi bilmesi gerekiyor.
Şırnak halkı, gençleri kadın arkadaşın çığlığını duyar duymaz uzman çavuşa müdahale ettiler ve uzman çavuş yine devlet tarafından hızlıca korunmaya alındı. Şırnak halkı sokağa dökülerek tepkisini ortaya koydu ama bundan önce zaten günlerdir Şırnak halkı sokaklardaydı gasp edilen iradelerine karşı büyük bir öfkeleri vardı. Hem iradesini gasp et hem her alanına sız hem de halka ve kadınlara saldır! Akıl alır gibi değil. İktidar her ne kadar hareketli seçmen getirip Şırnak halkının iradesini gasp etmiş olsa da Şırnak halkı iradelerini meydanlarda o gaspı birebir gerçekleştiren iradesini iktidara teslim etmiş ülkenin geleceğini zerre düşünmeyen kolluğa “konuş sen nerelisin” sorusu ile gösterdi.
– Şırnex’te daha önce de korucular eliyle kadınlara tecavüz edildiği ve fuhuşa sürüklendikleri ortaya çıkmıştı. son olarak da AKP’nin özel savaş elamanı uzman çavuş eliyle gerçkleşen tacizi nasıl değerlendirmek gerekiyor?
Şırnak ve Kürdistan’ın her alanına yayılmış olan bu mücadele ruhu uzun yılları aşan bir direniş ve mücadele tarihine sahiptir. Elbette bu direnişçi duruşlardan dolayı sürekli saldıralara maruz kalıyorlar. Akp-mhp faşist iktidarının saldırgan yüzüyle karşı karşıya kalan Kürt halkı bunun karşısında sürekli direnmiştir. İktidar elde edemediği tüm savaşları özel savaşlarla elde etmeye çalışıyor, kadın bedeni üzerinden yapılmak istenen bu savaşlar baskı altında tutma, yok sayma hatta yok etme gibi politikalarla karşımızda duruyor.
Bu özel savaşlar sadece tacizlere sınırlı kalmıyor; Kadın bedeni üzerinde geliştirilip kadının bulunduğu toplumun kimliğini hedef almakta, Kürdistan’ın her sokağında fuhuşu derinleştirmek yine Kürdistan’ın her mahallesine, sokağına uyuşturucuyu koyarak Kürt gençlerini kendi tarihlerinden, kültüründen uzak tutma hedeflenmiştir. Bu özel savaşlar sadece Şırnak ya da Dersim’le sınırlı kalmıyor Kürdistan’ın her alanına yayılmış olan bir savaş söz konusu. Akp-mhp faşist bloku bunu çok iyi bilsinki asla irademizi teslim alamayacaklar ve asla direnişimizin önüne geçemeyecekler. Bugüne değin yaşanan kahramanca direnişlerimizi bir an olsun unutmasınlar. Bu köklü tarihi mücadeleyi yıkmak o kadar kolay değildir. Hiçbir politikanız bizim mücadelemizden daha etkin ve güçlü değildir.
– Bu uygulamaların özel savaşla bağını nasıl değerlendirirsin? özel savasın kadınları bu kadar hedef almasınındaki ana neden nedir nasıl göryorsun
Özel savaş politikalarının kadını özellikle de genç kadınları hedef almasındaki ana neden toplumun en dinamik, akışkan ve denetlenemez gücü kadın olmasındandır. Yöneliyorlar çünkü kadınların gücünden korkuyorlar. Direnişinden, mücadelesinden korkuyorlar. Kadınların zılgıtlarından bile korktuğunuz o günleri unutmadık siz de hatırlayın!
İktidarlar en çok korktuğu şeyleri yok etmeye çalışırlar bu yüzden tüm gücüyle kadınların üzerine yürümekteler. İktidar, erk aklıyla zoru dayatarak erkek egemen aklıyla kadının köleliğe alıştırıldığı hiyerarşik bir toplum yaratmak istiyor. Kürdistan olmak üzere Kürtlerin yaşadığı her bölgeye mit, asker, polisi devreye sokarak Kürdistan kadınlarını yok etmek istiyor, kadınların ahlaki ve kültürel değerlerine saldırarak düşürme, genç kadınları evlendirme vaadiyle kandırma, kaçırma, şantaj yoluyla tehdit etme, ajanlaştırma gibi onlarca kirli yöntemlerle kadınları esas mücadeleden uzak tutmayı hedefliyor.
-Devlet eliyle yürütülen özel savaş politikası olarak kadına dönük şiddet ve tecavüz nasıl engellenebilir?
Bunları ancak toplumun ahlakına, diline var olan tüm toplumsal değerlerine sahip çıkarak aşabiliriz. Tarihimizi, kendimizi tanıyarak felsefi, ahlaki ve kadın mücadelemizi bilerek her alanda örgütleme yaparak karşı eyleme geçmeliyiz. Akp-mhp faşist sistemine karşı öfkeyle dolmalı içimiz. Hatta tüm öfkemizi faşist sistemin üzerine kusmalıyız. Sistemin yaşam tarzına özenmek yerine kimsenin uzanamayacağı yaşamı yaratmak ve yaşatmak için kadınlar olarak her alanda mücadele ederek ahlaki ve politik toplumu yaratıp özgürleşebilir, özgürleştirebiliriz.