HABER MERKEZİ-TÜİK’in “İşgücü Piyasasında Gençler” araştırmasına göre, her üç gençten biri eğitimine uygun bir işte çalışamazken, her beş gençten biri ise ekonomik nedenlerle okulunu yarıda bırakıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu, İşgücü Piyasasında Gençler araştırmasının sonuçlarını yayınladı. Verilere göre 2024’te 15-34 yaş grubunda istihdam oranı yüzde 52,5 oldu. Bu yaş grubundaki gençlerin yalnızca yüzde 67,2’si yaptığı işin eğitim düzeyine uygun olduğunu söylüyor. Bir diğer bir ifade ile her 3 gençten biri eğitim düzeyi doğrultusunda çalıştırılıyor. Her beş gençten biri ekonomik nedenlerle eğitimini yarıda bırakıyor. Kadınlar ise eğitimde ve istihdamda erkeklerin gerisinde kalıyor.
Gençlerin yüzde 7,2’si iş arıyor ama bulamıyor. Yüzde 40’tan fazlası doğrudan iş gücüne katılamıyor. Bu tablo yıllardır değişmiyor. Eğitim seviyesi artsa da gençlerin emek piyasasında hak ettiği bir yer bulamadığı açık.
Kadınlar için tablo daha da ağır. Eğitimini tamamladıktan sonra 3 yıldan uzun süre iş bulamayan kadınların oranı yüzde 24,3. Erkeklerde ise bu oran yüzde 10,6. Kadınlar eğitime erişimde de geri bırakılıyor. Eğitimini yarıda bırakan kadınların yüzde 24,1’i “ailevi nedenleri” gerekçe gösteriyor. Üstelik kadınların yüzde 10,1’i “kendi isteğiyle çalışmak istemediğini” söylüyor. Bu durum ev içi dayatmanın ve güvencesizliğin bir dışavurumu.
Hangi İstihdam Başarısı?
Eğitimleri sırasında staj veya çıraklık uygulamasına tabi olan gençlerin istihdam oranı yüzde 68,6. Benzer bir uygulamaya dahil olmayan gençler arasındaki istihdam oranı ise yüzde 55,8. Cinsiyet eşitsizliği burada da kendini gösteriyor. Staj yapan ya da çırak olan erkeklerin istihdam oranı yüzde 82,2; kadınların oranı ise yüzde 54,8.
Staj ya da çıraklık uygulamalarına dahil olan gençler arasında istihdamın daha yüksek olmasının ardından sınırsız bir sömürü sistemi yer alıyor. Örneğin bu grupta yer alan MESEM’li gençler… 14 yaşından itibaren en az haftada 5 gün işletmelerde çalıştırılan çocuk ve gençler asgari ücret dahil pek çok sosyal haktan yararlanamıyor. Yani devletin çocuk yoksulluğunu fırsat bilerek kurumsallaştırdığı bu sistem TÜİK’in “genç istihdam başarısı”nın da zeminini oluşturan bileşenlerden biri.
Meslek lisesi mezunlarının yüzde 34’ü işletme sahiplerinin eğitimde kazandıkları becerilerden fazlasını istediğini belirtiyor. Üniversite mezunları için de durum çok farklı değil. Dört yıllık yükseköğretim mezunlarının yalnızca yüzde 74,7’si işinin eğitimine uygun olduğunu söylüyor.
Diploma Güvence Sağlamıyor
Üniversite diploması, iş güvencesi sağlamıyor. Her beş gençten biri eğitimini yarıda bırakmış ya da bölüm değiştirmiş. Bu durumun temel sebeplerinin başında yoksulluk geliyor. Eğitimi bırakan gençlerin yüzde 22,5’i geçinemediği için okulunu terk etmek zorunda kaldığını söylüyor. Üniversite eğitimde özelleştirme politikaları sonucu barınma, beslenme ve ulaşım gibi temel hakların maliyeti öğrenciyi okuldan koparıyor. Devlet yurdu çıkmayan, ailesinden harçlık alamayan ya da çalışmak zorunda kalan gençler eğitimine devam etmekte zorlandığını belirtiyor.
Verilere göre gençlerde işgücüne katılma oranı 2023’te yüzde 45,6 iken 2024’te yüzde 47,2 oldu. Gençlerde işsizlik oranı, 2023 yılında yüzde 17,4 iken 2024 yılında yüzde 16,3 oldu. Ancak resmi verilerdeki düşüşün aksine geniş tanımlı işsizlik oranlarına bakıldığında aksine bir artış göze çarpıyor.
Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı ise 2023’te yüzde 22,5 iken 2024’te yüzde 22,9 oldu. Kayıp gençlik oranındaki 3 puanlık artışta düşük ücret, ağır çalışma şartları, liyakatsizlik, doğru istihdam politikalarının uygulanmaması gibi nedenler etkili.
Kaynak: Evrensel Gazetesi