HABER MERKEZİ- Tarih, görkemli uygarlıkların olduğu kadar, bu uygarlıkları yönlendiren kadınların da sahnesidir. Mitanni topraklarında doğan ve Mısır’ın altın çağında tahtın yanında yerini alan Nefertiti, yalnızca bir kraliçe değil, aynı zamanda kültürler arası bir köprünün simgesi olmuştur. O, ismiyle bile güzelliği çağrıştıran, “güzel olan geldi” anlamını taşıyan Nefertiti’dir.
Mitanni Krallığı, Fırat ve Dicle’nin kollarında yükselen kadim bir medeniyetti. Doğunun bilgeliğini ve Mezopotamya’nın zengin mirasını taşıyan bu halk, Mısır ile sıkı ilişkiler kurmuştu. Siyasi ittifakların en güçlü sembollerinden biri, kraliyet evlilikleriydi. Nefertiti, bu bağlamda Mısır Firavun’uyla evlendiğinde, yalnızca bir prenses olarak değil, aynı zamanda bir medeniyetin elçisi olarak da kabul edilmişti.
Nefertiti, kısa sürede devlet işlerinde etkin bir figür haline gelmiştir. Mısır tarihinin en sıra dışı dönemlerinden biri olan tek tanrılı Aton inancının yerleşmesinde büyük rol oynamıştır. O, firavunun yanında durarak güneşin yeryüzüne eşit ışık saçtığı bir düzenin savunucusu olmuştur. Akhenaton ile birlikte Teb’i terk edip Aketaton şehrini kurarak, eski rahip sınıfının gücünü kırmaya ve Mısır’ı yeni bir inanç sistemine taşımaya çalışmıştır.
Nefertiti’nin etkisi yalnızca politikayla sınırlı değildi. Mısır sanatında ve mimarisinde de onun varlığı belirgindi. Geleneksel kraliçe tasvirlerinden farklı olarak, onun resmedildiği kabartmalarda aktif bir yönetici olduğu, firavunlarla eşit biçimde tanrılara sunular yaptığı ve savaşların seyrini belirlemede rol aldığı görülür.
Ancak büyük değişimler büyük bedeller isterdi. Akhenaton’un reformları, geleneksel düzenin bekçileri tarafından hoş karşılanmmaz. Eski düzeni savunan rahipler ve ordu içindeki huzursuzluklar büyür. Mısır’da başlayan salgın, firavunun ölümüne neden olurken, Nefertiti’nin kaderi de belirsizleşir. Kimileri onun tek başına tahtta hüküm sürdüğünü, kimileri ise saray entrikalarının kurbanı olduğunu söyler.
Bugün bile, Mısır tarihinin en etkileyici simalarından biri olarak anılan Nefertiti, Mitanni’den Mısır’a uzanan büyük bir tarihî anlatının içinde yaşamaktadır. O, iki büyük uygarlığın birleşim noktası, doğduğu toprakların bilgisini ve ruhunu bir başka dünyaya taşıyan kadındı. Onun hikayesi, tarihin yalnızca savaşlarla değil, kültürel devrimlerle de yazıldığını hatırlatıyor.